23.12.2010

bir yılbaşı rüyası / pardon adam

yeni yılda ne istediğine dikkat edeceksin. sen gel de bunu z.'ye anlat! neymiş efendim, googlevari biri olsaymış da, zor anlarda karşımızdakine soruverseymiş "pardon, bunu mu demek istediniz?" diye. o zaman dünya üzerindeki tüm yanlış anlaşılmalar çözülür, kırık kalpler birleşir, derdini anlatamayan kadın ve anlayamamaktan bitap düşmüş adam kalmazmış. kalbi de temizmiş hatunun, derler ya, başka şey istese olacakmış. o gece saatler on ikiyi vurdu ve "Pardon Adam" kapımızda belirdi...


"z.'ciğim kapıda biri var, bakar mısın?"
"postacıdır, paket gelecekti alıversene."
"yok, sanki postacı gibi değil de..."
"öhöm... pardon, şunu mu demek istediniz? hani postacı gibi değil de, kılıksız mı kılıksız, ne idüğü belirsiz, suratı meymenetsiz bir adam?"
"ah evet! ay yani hayır, ne alakası var canım? z., bakar mısın!"

"z. hanım?"
"evet, benim?"
"kendimi tanıtayım, ben Pardon Adam. yeni yıl dileğiniz üzerine hayatınıza girmiş bulunuyorum."
"anlayamadım, pardon?"
"şöyle ki, anlayamadım derken, acaba şunu mu demek istediniz? anladım ama gözlerime inanamıyorum, aman tanrım rüyalarım gerçek olmuş!"


böylece z. ve Pardon Adam'ın bir buçuk günlük macerası başladı.
ertesi akşam z., arkadaşlarıyla her zaman gittikleri barda buluştu. Pardon Adam'ı yan masaya oturttu, güzelinden bir de kokteyl ısmarladı. o sırada yılbaşı gecesi kavga ettiği sevgilisi mekana girdi.
"z., benimle konuşmayacak mısın?"
"git başımdan f., sana hala kırgınım. düşünmem lazım bana zaman ver."
"iyi z., düşün tabii. ama şunu da bil ki kimse seni benim kadar çok sevemez!"

"öhöm..."
"bu kim ya?"
"f. sen boşver onu. Pardon Adam, sakın..."
"pardon, acaba kimse seni benim kadar çok sevemez derken, şunu mu demek istediniz? a) her şeyin birincisi, sınıfımın incisiyim, seversem de en çok ben severim. b) öyle çekilmezsin ki seni ancak ben bu kadar sevebilirim, beni de kaybedersen yandın güzelim. c) ne dediğimi biliyor muyum?"
"ben bu herifi döverim..."
"f., saçmalama, o gerçek bile değil, yani o benim şeyim..."
"neyin?"
"beyefendi pardon, döverim derken... hani göz korkutma amaçlı mı yoksa..."

ve "puf!" f.'nin ilk hamlesiyle mavi bir toz bulutuna dönüşüp kayboldu Pardon Adam, z.'nin yılbaşı rüyası da sona erdi. tozlardan geriye birkaç küçük soru işareti kaldı, o kadar.

"evet sevgilim, nerede kalmıştık... affedeceksin beni, değil mi?"
"sen önce soruya cevap ver."
"hangi soruya?"
"baştan mı sayayım şimdi hepsini f.? ne demişti Pardon Adam'ım, a)..."
Deniz Yalım Kadıoğlu

2 yorum:

  1. ben de saçma sapan işler yapan insanlara gidip omuzlarına vurup neden? diye sormak istiyorum.
    v.'de gidip tıktıktık vurup ne yapıyorsun? diye sormak istiyormuş :)

    YanıtlaSil
  2. o zaman iki adam daha sipariş edelim! ama ömürleri pek uzun olamıyor dünyamızda ne yazık ki :)

    YanıtlaSil