16.08.2011

kendime ait bir köşe

Üç gün önce akşam saat on civarı birden kalktım, öbürlerine göre boyutuna bakarak "küçük oda" diye tanımladığımız, iki yıldır "misafir odası" işlevini gururla sürdüren ve hayallerimde "yazı odası, öykü odası" gibi isimler almış ama -özellikle aynı alanda ikamet eden ütü masasına bakıldığında- bu vazifesini hakkıyla yerine getirememiş odadan masamı taşıdım. Yatak odasına.

Yatak odası gereksiz birtakım parçalardan oluşur. Bunlardan tuvalet masası, saray filmlerinde kabarık etekleriyle ayna karşısına geçip saç fırçalayan hanımefendilere ne denli özendiğimizin bir göstergesi olarak odanın en belirgin yerine kurulmuştur. Asla önünde oturup kokular sürünmeyeceğimizi bilsek de alırız da alırız. Bizim de bir tuvalet masamız olmalıdır. Hayır efendim, olmamalıdır. Ben almadım. Aklımın ucuna bile gelmedi. Eksikliğini de bir an bile duymadım. Belki de şifonyerin adının şifonyer olduğunu gün aşırı unutan ve derdini "çekmeceli şey" gibi sözcüklerle anlatmaya çalışan biri için doğaldır bu...

Neyse ne diyordum, önce altını ve üstünü kaplayan kitapları indirdim. Sonra bir o tarafından bir öbür tarafından çekerek yatak odasına sürükledim, pencere kenarıyla şifonyerin arasına yerleştirdim. Ev küçük olduğundan fazla yol katetmem gerekmedi. Ama ne yalan söyleyeyim, cuk oturdu. Çok da güzel oldu. Sevincimden ne yapacağımı şaşırdım.

Arada üç günlük tatil olduğundan başına geçmem bugünü buldu. Pek mesudum. Masayı ve odanın köşesini kucaklayasım geliyor. Üstelik öteki odada yüzüm binamızın sevimli avlusuna bakarken burada beyaz duvara dönük. Ama benim ya, daha ne olsun! Badanası gitmiş mitmiş umurumda değil, şu anda dünyanın en güzel duvarına bakıyorum.

Kendime ait hissettiğim bir oda bulamadım ama kendimi ait hissettiğim bir köşem var artık.
Senin var mı?
Fotoğraf: Graur Codrin

3 yorum:

  1. ben de dün çalışma masamı "konacak bir yeri olmayan şeyler masası" halinden, çalışma masası haline getirmek için uğraştım. daha bitmedi bile ama önünden geçtikçe mutlu oluyorum :))

    YanıtlaSil
  2. masa mühim :-) yalnız bizde şöyle bir şey oldu, aynı odada oturmazsak rahat etmeyen bir üçlü olarak, sayemde hepimiz yatak odasına taşındık. bir de mini bar bulursak tam otel odasına dönecek burası :)

    YanıtlaSil
  3. kendine ait bir oda... merhaba, bugün ilk defa blogunuzla karşılaştım ve baya bir yazılarınıza daldım, iyi geldi okuduklarım. benzer hisler var, ben de şifonyer kelimesini zihnimde oturtamamışımdır. oda konusunda şu an oturduğum ev konusunda sıkıntılıyım, ama bir şeyler okumak&yazmak için kendime minik bir köşe yaratmayı başarıyorum. olmazsa olmaz, bazen salonda, bazen yatak odasında. sevgiler.

    YanıtlaSil