14.08.2013

oil pulling, toksinler ve anılar, anılar...


Yaşayanlar bilir, yoğun yoga eğitimleri insanı sarsar, sallar, arındırır. Eğitimde verilenleri öğrenmeye, içselleştirmeye çalışırken bir yandan da kendi dönüşümünüze tanıklık eder, kimi zaman şaşırır kimi zaman öfkelenir ama en sonunda mutlaka şükredersiniz.

Özellikle konaklamalı eğitimlerin çok güzel bir yanı vardır, o da sınıf arkadaşlarınızla birlikte yaşamaktır. Yalnızca ders saatleri değil, kahvaltıdan akşam yemeğine hemen her anınız beraber geçer. Pikelerinizi üzerinize çekip iyi uykular diler, sabah ilk uyanansanız odada parmak uçlarınıza basarak dolaşırsınız. Bunu da hiç tanımadığınız insanlarla, üstelik "yetişkin" halinizle yaparsınız. Çocukluğunuzda dış dünyayla kurduğunuz iletişimi, uyumu, hoşgörmeyi ve durduk yere sevmeyi en iyi böyle zamanlarda hatırlarsınız. Tüm bunlar ve dünyama hoş gelen dostlar, bu dönemleri gözümde unutulmaz kılan noktalardır.

Çok şey öğreniriz birbirimizden. Tavırlarımızdan, alışkanlıklarımızdan, verdiğimiz ve vermediğimiz tepkilerden, türlü hallerimizden...

Bugün yazmak istediğim de, katıldığım son eğitimdeki bir arkadaştan öğrendiğim bir uygulama. Bu arkadaş Hindistan'da akupunktur eğitimi almış. Yanında küçük bir kavanoz yağ getirmişti. Bununla ne yapacağını sordum, diş ve dişetlerinde hassasiyet olduğunu, sabahları bu yağ ile ağzını çalkamanın iyi geldiğini söyledi. Aslında çok soru soran bir insanımdır ama nedense o sırada ayrıntıya girmedim, nedense öylece kabul edip işlemin nedeniyle nasılıyla pek ilgilenmedim. Herhalde aklım almakta olduğumuz eğitimle bir miktar dolmuştu.

Toksinlerden arınmak için Ayurvedik bir yöntem: Oil pulling

Geçen gün doğal yaşam ve sağlıkla ilgili bir internet sitesinde "oil pulling" isimli tekniği görünce aklıma sevgili arkadaşım geldi. Neymiş, diye okumaya başladım. Merak bu, ne zaman geleceği belli olmuyor işte. Bazı konulara açıklığınız zaman içinde gelişebiliyor. O yüzden herhangi bir konu başlangıçta ilginizi çekmese bile hiçbir zaman kendinizi tamamen kapamayın derim, bırakın önünüzden geçip gitsin, bir süre sonra, onu "almaya" hazır olduğunuzda yeniden karşınıza çıkacaktır.

Oil pulling'in beni ikinci kez buluşu da böyle oldu. Türkçesi... Ne desem? "Yağ çekmek" değil de... Bilen varsa söylesin lütfen. (Edit: Ayurveda ve akupuntur uzmanı olan Dr. Ender Saraç bu yöntemi "yağ gargarası" olarak Türkçeye çevirmiş. Ancak bazı kaynaklarda gargara yapın, bazılarında yapmayın dendiği için bu ifade benim biraz kafamı karıştırdı.)

Nedir, nasıl yapılır?

Yapacağınız şey gayet basit:

Her sabah aç karınla bir çorba kaşığı ayçiçek ya da susam yağını yutmadan, 15-20 dakika boyunca ağzınızda çalkalıyorsunuz. Gece boyunca ağzınızda biriken bakteriler ve toksinler bu yağda çözünüyor. Sonra -burası önemli- lavaboya değil de bir kaba tükürüp onu da doğrudan klozete atıyorsunuz. Ağzınızdan çıkan sıvı artık yağ gibi değil de beyazımsı, biraz daha yoğun bir sıvıysa demek ki bu işi doğru yapmışsınız. İşte o beyaz renkli sıvı pek çok zararlı madde içerdiğinden direkt lavaboya dökmek sağlıklı olmayabilirmiş. Sonrasında ise ağzınızı suyla güzelce çalkalayıp dişlerinizi fırçalayabilirsiniz.

Birkaç küçük not:
* Oil pulling aç karınla yapılan bir işlem, o yüzden birçoğumuz için sabahları daha uygun olabiliyor. (Oil pulling'i akşam yapmak isterseniz en az son dört saattir bir şey yememiş olmanız gerekiyor.)
* Su içmişseniz 40 dakika kadar bekleyip öyle yapmalısınız.
* Gargara yok, yalnızca ağzınızda çalkalayacaksınız.
* Aktif bir çalkalamadan bahsediyoruz: Yukarı-aşağı, sağa-sola, dişlerin arasından geçirerek...
* Yutmak yok! Yutma hissi gelirse durun ve bu hissin geçmesini bekleyin.
* İşlemin ardından dişlerinizi hafifçe fırçalayacaksınız. "Hafifçe" çünkü toksinlerden arınan diş ve dişetlerimiz normalden daha hassas bir hale geliyor. Hatta kimi yerlerde dişlerin karbonat kullanılarak ve yalnızca parmaklarla da fırçalanabileceği söyleniyor. Ben yumuşak bir diş fırçasıyla, nazik bir şekilde fırçalıyorum.
* Marketten aldığınız herhangi bir ayçiçek yağını kullanabilirsiniz ancak susam yağı kullanacaksanız soğuk sıkma yağ olması gerekiyormuş.

"Her sabah yirmi dakikayı nasıl ayıracağım?" diyenlere: O arada yatak toplama, gömlek ütüleme, duş alma gibi günlük rutinlerinizi gerçekleştirebilirsiniz. Aslında ve gayet mantıklı olarak, ağız çalkalama işinin tam bir farkındalıkla ve sadece bu işe odaklanarak yapılması gerekiyor. Yine de sırf bu yüzden başlamadan vazgeçmeyin, bu kendiniz için güzel bir şey, nasıl mümkün olabiliyorsa o şekilde yapmaya başlayın, bakarsınız bir gün o yirmi dakikayı da bulursunuz, derim ben. Haftada bir-iki gün bile "yaşam kalitenizde" fark yaratabilir.

Bu yöntem Hindistan cevizi yağı ve aromalı birtakım yağlarla da uygulanıyor. Ancak okuduğum kadarıyla en iyi etki susam ve ayçiçek yağlarıyla sağlanmış. Hiç de öyle "iyk!" denecek bir tat değil,

Bunu neden yapıyoruz? Ağız, dişeti ve diş sağlığı için, tahmin edebileceğiniz üzere. Oil pulling işlemi sırasında vücudun sinir, endokrin ve bağışıklık sistemleri uyarılıyor ve böylece dişeti hastalıklarını iyileştirecek antibakteriyal, yapıcı (anabolik) ve antiinflamatuar kimyasallar üretiyorlarmış. Diş plaklarını azalttığı bilimsel çalışmalarla ispatlanmış. Ağız sağlığının bedensel sağlık için önemini ise hepimiz biliyoruz. Toksinleri atıyoruz, daha ne olsun?

(Bu faydaların yanı sıra oil pulling'in soğuk algınlığından reflüye, eklem ağrılarından egzamaya, kadın hastalıklarından kötü huylu tümörlerin tedavisine kadar pek çok konuda fayda sağladığı da söyleniyor.)

Yan etkisi? Yok. Beş yaşından büyük herkesin uygulayabileceği söyleniyor. Zaten içeriğe bakacak olursak, marketlerde satılan ağız bakım suyudur, gargarasıdır gibi ürünlerden çok daha doğal ve sağlıklı olduğu açık, değil mi? (Muhtemelen çok daha faydalı da.)

Denedim mi? Bir süredir her sabah yapıyorum. Dişlerim sanki gün boyunca daha bir "temiz". Bir de yirmi dakika boyunca ağız çalkalamanın yüz kaslarını çalıştırmak ve güçlendirmek açısından oldukça faydalı olduğunu düşüyorum. Aslında biliyor musunuz, tüm bedene enerji veriyor bu "egzersiz". Şu an için bildiğim herhangi bir rahatsızlığım olmadığından, kendimde gördüğüm faydalar böyle.

Bir de küçük not: Sabahları oil pulling öncesinde dilimin üzerinde biriken katmanı da kazıyorum. Bir yoga arınma yöntemi olan bu işlem için özel aletler olsa da bir tatlı kaşığının kenarıyla dilinizi nazikçe kazımak da yeterli oluyor. Beyaz bir tabaka çıkacak göreceksiniz, işte bunlar hep toksin. "Dişimi fırçalarken dilimi de fırçalıyorum ki ben," diyen var mı? Ben de öyle yapıyordum, fırçalama sırasında o beyaz tabakanın bir bölümünü yuttuğumu öğrenince tatlı kaşığı yöntemine geri döndüm.


Bilginin kaynağı Ayurveda

Sağlıklı ve uzun yaşamanın sırlarını veren, bütünsel bir tıp sistemi olan Ayurveda'da geçiyor bu yöntem. Ayur "yaşam", veda "bilgi" anlamına geliyor. Ayurveda ise "yaşam bilgisi". Kaynağını binlerce yıl öncesinden alan Ayurveda, insan sağlığını zihin, ruh ve bedeni kapsayan bir yaklaşımla ele alıyor. Ayurveda yöntem ve tedavilerine baktığınızda, hastalık semptomlarını yok etmeye değil, o hastalığın kaynağına inerek önleyici tedbirleri almaya yönelik çalışmalar görüyorsunuz. Yaklaşım farkı...

Ayurveda'nın temel metinlerinden biri olan Charaka Samhita'da oil pulling yönteminden şu şekilde bahsedilmiş:

"Çene kaslarının gücü, ses derinliği ve yüz sarkması açısından faydalıdır. Tat alma duyusunu geliştirir ve yemekten alınan zevki artırır. Bunu uygulayan kişinin ne boğazında kuruluk olur ne de dudakları çatlar, dişleri asla çürümez ve sağlam bir şekilde köklenir. Kişi hiçbir zaman diş ağrısı çekmez ve ekşi bir şey yediğinde dişleri kamaşmaz; dişleri en sert yiyecekleri bile çiğneyebilir."

Ayurveda'da oil pulling yönetiminin ağız ve diş sağlığı için bir alışkanlık haline getirilerek, her sabah susam yağıyla uygulanması tavsiye edilmiş. Dr. Karach ise deneyimlerine dayanarak verdiği bilgilerde, ayçiçek yağıyla yapılan oilpulling işleminin pek çok hastalığa iyi gelecek bir "kocakarı ilacı" olabileceğini söylüyor.

Oil pulling işlemini anlatan bir videoyu da aşağıda paylaşıyorum. Sevgili Tim bilgilerini pek sempatik bir şekilde paylaşmış. Daha birçok makale, video vb. bulmanız mümkün. Ben olabildiğince özetlemeye çalıştım. Bu bilgileri uygulamadan önce doktorunuza danışmayı ihmal etmeyin. Hepimize şifa olsun:)

Ayurveda konusundaki engin bilgilerini bizlerle paylaşan sevgili hocam Dr. Shreyas Bansal'a teşekkürlerimle...

Kaynaklar: 

Oil Pulling - Wonderful Therapy 
Elephant Journal - The Truth About Oil Pulling 
Mind Body Green - Why You Should Start Oil Pulling Today 
Fotoğraflar: Free Digital Photos

8 yorum:

  1. bilginin sonu yok bi kez daha anlamış oldum:)teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben teşekkür ederim, faydalı olmasına sevindim. sevgiler:)

      Sil
  2. Ben bunu bir yerlerde okuyup, hep denemek istemistim. Bir iki kez yaptim da hatta. Baslarda alisilana dek evin icinde gezmeden lavabo basinda gargaralansa iyi olur ;) Bu yazinin motivasyonuyla ben de tekrar baslayayim Deniz! Bu arada "yag cekmek" cok cok yanlis da olmasa gerek. Almancasi da birebir bu sekilde cevrilmis.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deneyimlerini duymak isterim:) Ben her sabah olmasa da gün aşırı yapıyorum. Bir kere dişlerdeki temizlik hissinde kesinlikle kendini fark ettiriyor. Şu sıralar Ankara'nın pek bir gel-gitli havası var, "yağ çekmenin" toksin attırıcı etkisiyle soğuk algınlığına karşı boğazımı koruyacağına da inanıyorum. Bu arada ben de "yağ çekme"de karar kıldım, madem Almancası da öyleymiş:)

      Sil
  3. Elimin altinda boyle bir sifa kaynagi olduguna inanamiyorum.Hayatta 3 seyi pek kiskanmisimdir birinci sirada da dis sagligi cok iyi olan insanlar vardir. Hemen uygulayacagim ,bak yine yoga sayesinde bir sey ogrendim.Cok tesekurler Deniz insallah senin de benimde hep cok saglikli dislerimiz olur NAMASTE
    Elmas

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Elmas, beş yıl önce yayınlanan yorumunu şimdi okuduğuma da ben inanamıyorum:) Kalpten sevgiler ve Namaste!

      Sil
  4. Bu sabah sonunda üşenmeyip, ertelemeyip denedim. O şeffaf sarımsı susam yağının bembeyaz, hafif köpüklü ve yoğun hale geldiğini gördüğümden midir, yazını okuyup zaten ikna olduğumdan mıdır bilemedim ama ilk günden olumlu etkisi olmuş gibi hissediyorum. Teşekkürler Denizcim!! Özledim şen kahkahalı sohbetini. Umarım tez zamanda denk gelir, iki lafın belini kırar, iki kahkahayı gökyüzüne salarız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yeldacım etkisi hemen hissediliyor çok haklısın! Hem dişlerde, ağız içinde, hem de yüz kaslarında. Ben de seni çok özledim, en kısa zamanda kavuşalım kahkahalarımızı uçuşturalım şen kelebekler gibi :)

      Sil