7.02.2014

derinlik korkusu


Niyetlerimizle aramıza giren, bizi "biz olmaktan" alıkoyan bir şey var: derinlik korkusu.

Niyet etmek, dilemek...  "Şöyle bir insan olmak istiyorum! Şunu yapmak istiyorum!"
Tamam, iste ve olsun.

Peki, aslında "olmak, yapmak" istiyor musun?

Derinlik; geçici heveslere, yüzeysel bilgilere alışmış zihnimizin en büyük korkusu.

Oysa "yeni", ne güzel.
Bir şeye sıfırdan başlamak, tazecik bir öğrenci olmak... İnsanı nasıl da mutlu eder.
Ne zaman ki temel bilgiler edinilir ve sıra bilgiyi yaşamaya, içselleştirmeye, öğrendiğin şeyin sorumluluğunu almaya gelir, korkak ego sözü alır: "Bu kadarı bana yetiyor..." "Alacağımı aldım..." "Aman canım, ben de böyleyim, ne yapabilirim?"

Derinleşme; ciddiyete, cesarete ve samimiyete ihtiyaç duyar. "Bugüne kadarki algılarına, alışkanlıklarına, şöyle kafanı kaldırıp da çevrene bir bak," der ruhun. Niyetinde samimiysen üşenmez sıkılmaz, bakarsın.

Diyelim ki içinde bir yerlerde, zihninin senden sakladığı karanlık köşelerde keşfettin bu korkuyu, o zaman sor kendine: Acaba niyetim gerçek miydi?

Niyetin gerçekse dönüşüm de kendiliğinden gerçekleşir.  "Ama"lar,  "Fakat"lar, "Ben zaten..."ler, "İyi de..."ler olmadan. Bilgiyi aldığın anda yaşamaya başlarsın. Yavaş yavaş, hırslanmadan, mutluluk ve coşkuyla uygularsın.

Öbür türlü, oyuncu ego durmaz "Aa bak, şurada yeni, eğlenceli bir şey var!" der. Elinde kalemin defterin, kanıp koşarsın. Yüzeydeki bilgileri, yüzeydeki algılarla çırpar durursun. Hayat geçer.

Belki şimdi durmuş, "İyi de herkes farklı, ben böyle mutluyum," diyorsun. Sahi mutlu musun, her şey tam mı?

Sahi, her şey tam mı?
Niyeti ne olursa olsun; o niyetle yol aldığında insan, sanki hissi bu olmalı.
Niyetinden eminse kişi, derinlerden korkan egosuna o korkuyu sırtlanmadan, şefkatle ve anlayışla bakmalı.

Hem sahi, herkes gerçekten, gerçekte, farklı mı?
Fotoğraf: digidreamgrafix

3 yorum:

  1. Elinize sağlık .Yazılarınız yüz yüze muhabbet eder gibi .Sağolun.
    Sevgiler

    YanıtlaSil
  2. Çok teşekkürler, sevgiler

    YanıtlaSil