1.10.2012

tarifsiz


Son bir ayda dört ülke, on beş şehir, on altı kere de ev değiştirdim. Yorgunluktan (hem beden, hem kafa) uyuyamadığım geceler oldu ama genellikle yerimi hiç yadırgamadan, bana verilen her yatakta mışıl mışıl uyudum.

Aile yönünden çok şanslı bir çocuğum. Sonsuz ve koşulsuz sevgi ve şefkatle dolu bir aileye sahip olmanın ne kadar önemli, az bulunur bir şey olduğunu insan belli bir yaştan sonra anlıyor. Benim her iki ailem de böyle. Hep sağlıklı, mutlu, huzurlu olsunlar.

Dostlar konusundaysa… Bu üç noktadan sonra gözlerim doldu işte. Son günlerde duyduğum minnet duygusunu anlatamam. Her sabah daha gözlerimi açmadan içimden şükretmeye başlıyorum. Bize kollarını, kalplerini, kapılarını açan dostlarımız için. İyi ki varsınız, biliyor musunuz? Sayenizde beş yıl aradan sonra kendimizi yeniden evde hissettik.

Şu ana dek her işimiz rast gitti. Çok değil, birkaç gün sonra evimizdeyiz. Ankara bizi -gerçek ve mecazi anlamda- çok sıcak karşıladı. Önümüzdeki iki sene de acısıyla, tatlısıyla “bütünde” güzel geçecek, biliyorum.

Duymaya hazır olduğunda insan, hayat birçok şey söylüyor, öğretiyor. Bunlardan başka zaman bahsederim. Şimdi kediyi bekliyorum. Yakında o da gelecek, çember tamamlanacak.
Fotoğraf: Carlos Porto

2 yorum:

  1. There is only one place on earth where you can always come back.. that's home :-) Welcome home Deniz

    YanıtlaSil